Yeni Üyelik
keyboard_arrow_left keyboard_arrow_left12.
Bölüm

Yeni Bölüm - 12

@hamdiulker
Acımasız eşkıya mitralyözlerinin şehirlere panjur panjur ölüm kustuğu bir kış gününde şahit olmuştum senin gözpınarlarından yarı beyaz sakallarına süzülen gözyaşlarına. O zamana kadar bendeki izlerin hep gece karanlığı misali hiç bitmeyecekmiş gibi umutsuz ve yüreğinin bana akseden yankıları küçücük bir taş parçasının kocaman bir kayadan çıkardığı ses gibiydi. Ve o gün anlamıştım senin hırçın dalgaları andıran mizacının arkasında gizlenen o ince duyguyu ve yine o gün fark etmiştim suyunun sert akışını, lâkin yüreğinin bir gül yaprağı gibi narin olduğunu.
Düşünce ufukların, köyünü çevreleyen dağları öteye geçemezken ve henüz yetmişli yılların çirkef terör kırıntılarının yerlerden temizlenemediği bir zamanda benim geleceğim için oralardan ve senden kopmama müsaade etmiş, gelecekte hep tedirginlikle yollarımı gözleyeceğin yarınların kapısını o sonbahar gününde aralamıştın. Yüreğini sızlatan ayrılık acısı ile beni yollara saldığın o gün, yine hayatının sonuna kadar elinden bir serçe yavrusu gibi sıyrılıp giden ve dönüşü meçhul evladının yollarını hep tedirgin bakışlarla bekleyeceğinin belki de farkında bile olamamıştın.
Yıllarca sürtüştüğümüz ve bir türlü ortak müşterekte birleşemediğimiz o günlere olan isyanımı seni bir daha hiç dönmeyeceğin o uzun yolculuğa uğurladığım gün anlamış ve o güne kadar yaşadığım bütün pervasızlıklar için kendimi sorguya çekmiştim. Elimden ve gönlümden tıpkı yıllar önce benim senin elinden uçup gittiğim gibi sıyrılıp gittiğin o gün, yine o güne kadar hiç bitmeyecek sandığım bir hayatın noktalanışını yüreğime süzülen gözyaşlarımla izlemiştim.
Benden bir şeyler kopup gitmişti seninle birlikte ve bana akseden izlerin bir film şeridi gibi gözümün önünden kayıp giderken üç günlük dünya lafzının o gizemli manası ilk kez beynime bir mıh gibi çakılıyordu. Evet, üç günlük dünyaydı geride bıraktığın.
Belki geride hanlar hamamlar bırakamamıştın ama dünyevi hazlara ve makam sevdasına kapılıp biriktirdiğin binlerce çirkefi de bırakmamıştın. Ne kirlenmiş siyasete ellerini bulaştırıp eşine, dostuna, hısım, akrabana hak etmedikleri, yerken helali haramı hesap etmeyi akıl edemeyecekleri bir mirasın, ne de oturduğun makamın gücü ile yüreğini incittiğin insanlarla mahşere kalan bir hesabın olmuştu. Kişiliğini bulundukları mertebelerden alan insanların o rütbeler ellerinden gidince nasıl kişiliksiz kaldıklarını, senin son yolculuğunda bile yanında götürdüğün kişiliğinle pekâlâ anlamıştım.
Evet, geçen pazar babalar günüydü ve ben sana bir hediye alamadım. Ne seni kaybettiğim günün öncesinde, ne de sonrasında böylesi ruhsuz bir şeyi yapmadım, yapamazdım. Lâkin yıllardır yüreğimde biriktirdiğim özlemle, sana sımsıkı sarılmayı nelere değişmezdim ki...

modal aç
modal aç
modal aç